I was curious if you ever thought of changing the structure of your site?
Overview
Item Reviewed
The Fate of the Furious
Author
16/04/2017Synopsis
-
Features
-
Specifications
-
Length
- will be added
Artılar
+ Görsellik
+ Müzikler
+ Her Filmde Üstüne Katarak Artan Aksiyon Sahneleri
Negatives
- Espri Dozu Fazlaya Kaçılmış
- Serinin Diğer Filmlerine Göre Zayıf Kalan Hikaye
Full Review
2 yılın sonunda yeniden bir Hızlı ve Öfkeli filmi ile karşı karşıyayız. Paul Walker’sız bir Hızlı ve Öfkeli…
Filme geçmeden önce kısaca oyuncu kadrosu, bütçesi ve yönetmenden bahsedeyim. Yönetmen koltuğunda oturan F. Gary Gray‘i, The Italian Job’dan tanıyoruz. Ayrıca yönetmen başka bir projede daha Vin Diesel ile beraber çalışmıştı. Universal’ın böylesine güvendiği, para basan bir serinin yönetmenlik koltuğuna F. Gary Gray’i oturtması ona çok güvendiği anlamına geliyor. Kendisi de bu fırsatı Justin Lin ve James Wan’dan sonra güzel değerlendi diyebilirim. Bütçesinden fazla bahsetmeye gerek yok 250 milyon dolarlık filmde, F. Gary Gray görsellik olarak tüm hünerlerini kullanmış diyebilirim. Filmin oyuncu kadrosu ise her zamanki gibi büyük bütçeli yıldızlardan oluşuyor. Özellikle belirtmem lazım Charlize Theron‘un oyunculuğu muhteşemdi. Ayrıca Jason Statham’ın da bu seriyi bi tık daha ileriye taşıdığını ve daha da taşıyacağını anlıyoruz. Kurt Russell ve Scott Eastwood ise filme değişik bir hava katmış. Unutmadan Tyrese Gibson‘da bu filmde de bizleri gülmekten yarmayı başarmış durumda. Son olarak filmin müziklerinden bahsedecek olursam her zaman olduğu gibi 10 numara seçilmişler. Salondan çıkınca birçoğunu Spotify, Youtube vb. uygulamalardan dinlemeye devam ediyoruz.
-Spoiler-
Filmin açılış sahnesinde Dom ve Letty’nin balayını Küba’da geçirdiklerini görüyoruz ve beklediğimiz manzara ile karşılaşıyoruz. Arabalar, kızlar ve yarışlar. Filmdeki tek yarış sahnesi de burada bulunmakta. Dom’u kuzeninin kırık dökük arabasıyla yarışırken görüyoruz. Zaten Universal Pictures 2 filmdir ”Fast” ismini kullanmıyor. (Furious 7, Fate of the Furious) Bu yüzden bu filmde de fazla yarış sahnesi zaten beklemiyordum. Daha sonra Dom’un karşısına Cipher(Charlize Theron) adında gizemli bi kadın çıkar. Dom’u Elena ve ondan olan çocuğu Marcos‘la tehdit eden Cipher, Dom’dan kendi pis işlerini yapmasını ve ailesine sırtını dönmesini ister. Berlin’de ki işten sonra Hobbs ve takımın geri kalanı ile yola çıkan Dom, takıma ihanet eder ve o andan itibaren ekibimiz ve Dom arasında sağlam bir kovalamaca başlar. Dom’un ihaneti üzerine Mr. Nobody(Kurt Russell)‘nin isteği üzerine Deckard Shaw ekibe katılır.
Filmin ilk eleştireceğim noktası ilk fragmanı geldiğinden beri buram buram klişe kokan hikayesi. Senaryo serinin diğer filmlerine göre o kadar basit kalmış ki, bir sahne sonrasını tahmin edebiliyorsunuz. Espriler bu filmde fazla abartılmış durumda fakat Dwayne Johnson ve Jason Statham arasındaki sözlü atışmalar salonda kahkalara sebep oldu. Tyrese Gibson’da her zamanki espritüel duruşunu sergilemiş. Birçok kişi beğenmesede aksiyon sahnelerindeki abartılar bu filmde de tam gaz devam etmiş. Sonuçta 7. filmde arabaların içindeyken uçaktan atladılar ve arabalarla binadan binadan sıçradılar daha ne kadar abartabilirler diyordum ama her filmde daha da üzerine çıkmayı başarıyorlar.(Hobbs’un torpidoya yön vermesi) Gelecek filmde arabalar Optimus Prime’a, Bumblebee’ye vs. dönüşürse şaşırmayacağım. Dominic Toretto’da ölümsüzlüğünü ilan eder artık.
Yine de Hızlı ve Öfkeli serisi uzun bir süredir gerçekçilik kavramından bir hayli uzaklaşmış durumda, bu yüzden filmin bu tarz yönlerini eleştirmek artık gereksiz olacaktır. Sonuçta serinin geldiği yer ortada. Ayrıca serinin önceki 2-3 filminde olduğu gibi genellikle kalıplı kişiler teke tek sert bir kapışma içinde olurlardı fakat bu filmde Kristofer Hivju‘nun canlandırdığı Conor karakterinin film boyunca tehlikeli ve güçlü biri olarak lanse edilmesi ve daha sonra Dom tarafından tek yumrukta öldürülmesini beklemiyordum. Filmin hapishane sekansında tekrar bir Dwayne Johnson ve Jason Statham kavgası izlemeyi umuyordum fakat oda olmadı. Diğer filmlerdeki gibi Deckard vs Hobbs, Hobbs vs Toretto, Brian vs Owen, Brian vs Braga gibi izlemesi keyifli dövüşler bekliyorsanız üzülebilirsiniz.
Filmde beni en çok şaşırtan ise 6. filmin kötü adamı olan Owen Shaw’un(Luke Evans) geri dönmesi oldu. Deckard Shaw (Jason Statham) ile çok iyi bir uyum sağladıklarını görmekte beni mutlu etti. Filmin sonlarına doğru ise Cipher’ı, Deckard’dan paraşütle kaçarken görüyoruz. 9. filmde tekrar karşımıza çıkacağının bir kanıtı olsa gerek. Son olarak filmin sonunda Dom’un oğluna Brian ismini vermesi ve Paul Walker‘ın unutulmadığını görmek ben dahil birçok kişiyi sevindirdi ve aynı zamanda hüzülendirdi. The Fate of the Furious benim için Furious 7 ve Fast Five filminin gerisinde kalmış olsada, kesinlikle kendi çapında başarılı bir yapım olmuş.
Kısaca söylemem gerekirse, Hızlı ve Öfkeli’nin her filmine ön yargıyla giden birisi olarak her filmden de ayrı keyif alarak salondan ayrılıyorum. Eğer eski Hızlı ve Öfkeli filmleri gibi sokak yarışlarının ön planda olduğu ve aksiyon sahnelerinde abartının olmadığı bir film bekliyorsanız, serinin bu filmi de sizi pek tatmin etmeyecektir fakat Hızlı ve Öfkeli serisinin son yıllardaki gelişiminden memnunsanız, kesinlikle gitmeniz gereken bir film olmuş.
What's your reaction?
Happy
0%
Cool!
0%
Cheers!
0%
LOL
0%
Meh...
0%
What!?
0%
Sad
0%
Angry
0%
yorum
spoiler olduğu için yazının sadece başını okudum ve bende bu filmden umutluyum güzel bir yapım